31 Aralık 2011 Cumartesi

Canım sıkılıyor sayın tahta masa. bugün yılın son günü ve benim canım fena halde..
'masa da masaymış hee' bile diyemiyorum. Nasıl oluyor böyle şeyler pek bilmem. pek anlamam zamandan ve takvimden.mesela takvim manasının 'kıvam' olmasının sebebini de öyle pek düşünmem ama şimdi canım çok sıkılıyor. Jeadavadusss torentili kornikop die bi isim bile uydurasım var hatta. istanbula yağmur yağıyor her yerimden seller akıyor arap kızı camdan bakmıyor ah canım saçma sapan sıkılıyor. yeni 'şey'lerin evvelinde hep böyle bunalırcasına sıkılır canım zaten. hiç yeni olmasın isterim hatta bazen öyle kalakalayım eskinin iç güveysinde öyle sıkıcı öyle tembel öyle değersiz bir pul gibi.

5 Aralık 2011 Pazartesi

Bizi anlamayacaklar bir türlü. Hep o türlü filmleri düşünecekler.Hatta öyle ümit edecekler. 
Bizi hiç anlamayacaklar.
Mesela insan durup durduk yerde niye yediye takılır kalır ki?
Neden kar yağdığında sokağa koşarım ki hem?
Bizi anlamayacaklar.
Öyle kalıcak her şey. Uluortada kalmış gibi bir parti telaşı. Bizi anımsayacaklar hatta satır aralarında. Belki ölmeden bile. Misal senin yüzüne karışmış yüzüme ve yüzüne, önce toprakla örtmeden belki de.
Belki akşam olacak ve ay en umulmadık anda bir asma fener gibi çıkıvericek birdenbire karşımıza deniz ve köpük ayaklarımıza dolanacak ayak bileklerimize tırmanacak beyaz istiridye kabukları 
beni hiç anlamayacaklar 
beni hiç anlamayacaklar
sesi yakın insanlar tuhaf bir hevesle..
uzakları belki bir avuç küfürle..
anlamayacaklar 
bizi.
tuhaf bir bemol gibi.yağmurun kirleten yanlarıyla.ve sonbaharın en pis cam kenarında.sonra mide bulantısı.kötülükler balladı. ölü şemsiyeler. ölü kadınlar. ölü ağaçlar. ölmek üzere bi adam yanıbaşımda gülümsüyor. bu sefer viski içmiş bi şişe. gülümsüyor. viski öyle keskin. ayakta durmuyoruz hiç birimiz. hiç birimiz kıpırtısız. bir tanesi var boynunda zincir. iri yarı suskun. yarımyamalak gülmüş. öyle duruyor. duruyoruz.güldüğümüzü zannediyor izmaritler altında kaybolmuş küllük.küllükte son bir nefese ait ot kalmış kimse birbirine bakmıyor. kusmak için en iyi zaman. ama o üstüme kelimelerini boşaltıyor. susuyorum. konuşsam nefesim viski kokacak biliyorum. midem bulanıyor. kış gelmiş.kimse anlamıyor. biri var içlerinde. bi ara gözgöze geliyoruz 13.katta. sakalları fena halde uzamış. bu adamı bi kere bi kadın marizledi. kimse üstüne laf etmedi daha. saçları her yana dağılmış adamın gözleri kan çanağı. gözleri,her yana dağılmış. bir an gözgöze geliyoruz. olymposta oluyoruz birdenbire.birdenbire anlıyoruz birbirimizi.yüzümüzü dönüp birbirimize bir birbirimizle konuşuyoruz. kimse anlamıyor.


kimse anlamayacak bizi zaten.biliyorum. yine böyle kapıyı çalmadan girecekler odama ve ben yine öfkeme gem vuramıcam.


ama umrumda değil. belki anlasalardı böyle olmazdı hiçbiri. anlamasınlar ben yine sana gelicem yanında uyumak için.