25 Kasım 2012 Pazar

İnsan ne iyi bazen ve bazen iyilik ancak kanserle birlikte gelen bir hal. 

Yahu nasıl şey şu yaşamak dedikleri? Hem içinde gibi zamanın büsbütün hem de büsbütün dışında ve nabzımız atıyor elimizle yokladığımız zaman. Dünya dönüyormuş. Kim inanırdı bir ritmin gök-kubbede durmaksızın hakimiyet kurduğuna. Bize söylemeseler kim inanır bize. Ah bu dünya dedikleri bir avuç ay çekirdeği. Tuzla kavrulmuş gecelerde zaman sayacı. Biraz tütün de cabası. Ah bu dünya dedikleri. Bir de kalbim varmış kalbimiz varmış içine toprak dolan ağzımızla birlikte. Bazen akşam olması işte böyle buralarda. Biraz su biraz kış hastalıkları ve kaşkol. Ne acıklı şimdi Ömer Seyfettinin Kaşağı'sındaki o kuşpalazına yakalanan çocuğu düşlemek, tam da dilimin ucuna gelmişken Beşiktaş - Üsküdar vapurları. Buralar böyle işte..


Sen nasılsın, hayat nasıl, toprak nasıl, ay çekirdekleri nasıl..


vesselam.

18 Kasım 2012 Pazar






artık geçti.  
pansumanlarla bezenmiş ay çiçeği tarlasından geçip 
ismini anlatıyorum kuşların yarasına.
iyi gelmiyor onlara sesim
kötüleşiyor gökyüzü ben anlattıkça.
tamam geçti. hadi kalkıp gidelim sahile, geçti
/yüzüme renkli masa örtüleri sermeyeceğim artık/
tamam çilek yemeyeceğiz birlikte hiçbir zaman, söz.
bir kentin ayağını tutturmak için arka cebimden şiirler çıkarıp
unutacağım kaç bardak çay içtiğimi tamam geçti
istiridyeleri ezdim, üzülmekle mükelleftim
çakmağımı, kaldığım yerin arasına koydum
kaybetmemek için kendimi ve zihnimde hala diri kalsın diye
ablamın yaptığı çikolatalı kurabiyeler. tamam geçti.
yalnız, sizin de hatırınızda değil değil mi bir fesleğenakşamı kokusu?
bir trende uyuklama düşü ne de güzeldi 
tamam geçti.özgürsünüz hepiniz. 
hadi! koşun incir ağacının gölgesine.


kasımikibinonikistanbul







9 Kasım 2012 Cuma

Yeryüzünde hörgücünü kaybetmiş dualar gibi şimdi bu fecirsiz uyanışlar
değildi böyle alfabeyi hıfz ederken kuş düşlerimiz
oysa umudu ıslak kanatlı kelebeklerle bir tutmak için ne erken
                                                                        erken mi sahi?
ama soydular bir portakalı ulu orta çekildi suyu nehrin
hadi kadınlar emzirsin toprağımızı
dağılsın çürük nar uykularımız