1 Ocak 2017 Pazar

Merasim


Yine de unutacağım sizi. Karanlığa alışmış kalbimi, yüzleriniz ve sesleriniz istila ettikçe rüyalarımı acıyan kalbimi, taşların altında ezeceğim.

Başka bir yaşamak düşü kursaydık yola ve un ufak olmaya dair, ancak bu kadar güzel ve içli ve öfkeli bir hikaye yazabilirdik, uzun uzun fiyakalı cümleler kurduğumuz, mütemadiyen çay ve sigara içtiğimiz balkonda.

Tebrikler Simeranya. Tebrikler!

Balkonlarımızda dolaşırken, merakımı inatla demir bir çubukla oyan, tütün sararken oluşan o sessiz anlarda zihnimin içinde, menzilini kaybetmiş bir kuyruklu yıldız gibi savrulan 'Burada, bu masaya cümleler boca eden adamlardan, yani bizden, acaba hangimiz ölecek en önce? Hem sonra o ilk ölenin cenazesi nasıl olacak sahi?' düşüncesi, aklımın köşe taşlarını yontardı. Fakat alelacele yazılmış bir final, tüm olasılıkları ortadan kaldırarak, nöronlarımı yoran bu fikri çekip aldı. Ala!

Yangın merdiveninde oturup susmuştuk. 'Gidiyorum' demiştim. Berbat bir şehir manzarası uzanıyordu ardında.

Başım çok ağrıyor. Hiçbir şey anlatmak gelmiyor içimden. Hızla çöktü karanlık pencereye ve kar durdu. Yine de ellerim çok üşüyor sigara içmeye çıktığım yürüyüşlerde. Ağaçlı yolun bitiminde göl başlıyor. Kestaneler dökülmüş yoldan geçip kabuklarını eziyorum zifir gibi ağzıma dolan hatıraların. Belli belirsiz bir küfür fısıldıyorum.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder