3 Ekim 2011 Pazartesi

..sonra sonbahar..
Her yanına öncü ölü yaprakların döküldüğü ve birdenbire rüzgara boğulan akşamüzerleriyle. Her yeni akşamla ve her yeni sabahsızlıkla eskiden kalma..sonbahar..


Şehir yeniden,yeniden,yenice gibi aldatarak ve deniz yine eskiden.
İnsanlar soluk yüzler,soluk kahkahalar ve dipsiz anısızlıklar bürünerek yeniden.
..sonra bir şeyler bir çok şeyler ve sonbahar..


Ömrümde,ölümler ve karanlıklar ve "anı iskeletleri",bir çok diz ağrısı,dirsek yarası sonra gün doğumları sonra ölü yapraklar ve sonbahar..


Eştikçe bulanan bir hayal,bulanan anılar,sokağa yayılan bulanık kibrit kokusu eştikçe,bir yırtık şiir artığı,biraz kül ve biten bir mum.


Bir kar altında öyle bir başına Kars'a tren rayları.Beyoğlu dipsiz bir kaos.Beyoğlu hep bulantılı.


..sonra dostlar,tanıdıklar bir bir..bir başka yüze bürünüp bir başka adamların suretleriyle ve aynı isimle,bir bir..ve çoğu zaman birdenbire.
           -bulanık bir akşamdan kalma yağmur kokusu gibi "still got the blues for you"-
..hüzün diye bir kelime sonra hatrımda.Katı bir yaşamdan evvel.Sonra sonbahar.


Evvel dostluk anıları,şimdi. Henüz hayat savurmadan saçlarımızı kar altında,henüz kahkahamızdan çocuk sesleri seçilirken ve bir soluk adamın yüzüne bürünmeden,ayrılıklar sakallarımızda bir şeyler biriktirmeden..
          Kar yeğıyordu şehre.Salıncakları kırık bir parkta ve uluorta kahkahalarla bırakmıştık son öncü çocukluğu,kar'a..
..sonra anılar.hep anılar.karartılı tren camlarında buğuyla çizilmiş resimler..


Kelimeler yitiyor.Anılar bulanık bir yağmur gecesine bürünüyor ve artık hiç bir şey seçilemiyor.Ne isimler ne küçük not kağıtları ne tren camları ne beyoğlu avuntusu ne çocuk yüzler ne yaz tatilleri ne limonlu dondurmalar..


Hatırda yalnız seyr ü sefer..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder